Oldukça popüler olan Hayvan Çiftliği romanında, yazar tarafından akıllıca, sıradışı anlatım tarzı ile politik sistem eleştirisi yapılıyor. Oldukça akıcı ve iyi betimlemeleri olan roman bir solukta okunabiliyor.
Spoiler vermemeye çalışarak kısaca Hayvan Çiftliği romanından bahsetmek istiyorum.
Tam anlamıyla politik bir eleştiri olan Hayvan Çiftliği romanında sıradışı olaylar gelişmektedir. Bir çiftlikte geçen hikaye, çiftlikte bulunan hayvanların alışılagelmiş olan “insan” düzeninden kurtulmak isteyişleri ile başlıyor.
Haklarının yendiğini düşünen ve bu sebeple insan (iki ayaklı) yönetiminden kurtulmak için, lider hayvan önderliğinde başkaldırışın ilk adımları atılıyor. Tüm hayvanların eşit olduğu, tüm hayvanların ortak hareket etmeleri gerektiği ve insanlara benzememek için belirlenecek olan ilkelere tüm hayvanların harfiyen uyması gerektiğini savunan lider hayvanın önderliğinde özgürlüğün ve demokrasinin ilk temelleri atılıyor. Lider hayvanın görüşlerine kulak veren tüm hayvanlar insan zulmünden, sömürüsünden kurtulmak için hep birlikte ayaklanmaya karar verir. Kararlı hayvanların ayaklanması başarılı oluyor çiftliğin yönetimini ele geçiriyorlar.
İlk zamanlarda kusursuz işleyen hayvanların yönetimindeki yeni düzen daha sonraları çarpıcı şekilde değişecektir! İşte tam bu noktadan sonra mevcut dünya düzenin ağır eleştirildiği politik bir roman okuduğunuzun farkına varıyorsunuz. Akıllıca politik eleştiri yapan Hayvan Çiftliği romanını okumanızı tavsiye ediyor ve size değerler katacağını düşünüyorum.
Kitap Arkası
İngiliz yazar George Orwell, ülkemizde daha çok 1984 adlı kitabi ile tanınır. Hayvan Çiftliği, onun çağdaş klasikler arasına girmiş bir diğer çok ünlü eseridir. 1940’lardaki “reel sosyalizm” in eleştirisi olan bu roman, dünya edebiyatında yergi türünün başyapıtlarından biri olarak kabul edilir.
Hayvan Çiftliği’nin başkişileri hayvanlardır. Bir çiftlikte yaşayan hayvanlar, kendilerini sömüren insanlara başkaldırıp çiftliğin yönetimini ele geçirir. Amaçları daha eşitlikçi bir topluluk oluşturmaktır. Aralarında en akıllı olan domuzlar, kısa sürede önder bir takım oluşturur; ama devrimi de yine onlar yolundan saptırır. Ne yazık ki insanlardan daha baskıcı, daha acımasız bir diktatörlük kurulmuştur artık. George Orwell, bu romanında tarihsel bir gerçeği eleştirmektedir. Romandaki önder domuzun, düpedüz Stalin’i simgelediği açıktır. Diğer kahramanlar gerçek kişileri çağrıştırmasalar da, bir diktatörlük ortamında olabilecek kişilerdir. Altbaşlığı Bir Peri Masalı olan Hayvan Çiftliği, bir masal anlatımıyla yazılmıştır; ama küçükleri eğlendirecek bir peri masalı değil, çarpıcı bir politik taşlamadır.